Şehirler ve köyler

Transmariska'nın kalıntıları üzerinde yükselen eski bir balıkçı köyü olan Tutrakan, Tuna Nehri'ne bakar ve nehirle uyum içinde yaşar. Tuna bölgesine özgü olan Tarih Müzesi ile Balıkçılık ve Gemi İnşa Müzesi'nin sergileri özellikle ilgi çekicidir. Bin yıllık varlığı boyunca şehir, aile geçim kaynağı olarak balıkçılık, balık ağları dokuma ve tekne atölyelerinin bakımı ile ilişkilendirilmiştir.

Trakya yerleşim merkezi olarak var olan Tuna kıyısının bu kısmı, Roma kaleleri Regianum, Kamistrum ve Augusta'nın kalıntılarının da gösterdiği gibi, geçen büyük Roma Tuna yolunun yakınlığıyla canlanıyorKozloduy, büyük Bulgar devrimcisi Hristo Botev'in adıyla derinden bağlantılı bir şehirdir. Ivan Vazov, "Sessiz, beyaz Tuna dalgaları, neşe dolu sesler. Ve Radetski altın dalgaların üzerinde gururla yüzüyor" diye yazıyor. Bugün Botev müfrezesinin Bulgaristan kıyılarına çıkardığı Avusturya-Macaristan vapuru "Radetski"nin bir kopyası Kozloduy'a yanaşmış ve müze gemi olarak turistleri ağırlıyor.

Şehir, Tuna Nehri'nin kıyısında, onun kolu olan Lom Nehri'nin ağzında yer almaktadır. Trakyalılar tarafından Artanes adıyla kurulan ve daha sonra Roma kalesi Almus'a ( MS 29) dönüşen antik bir yerleşimin devamı niteliğindedir. Antik Çağ ve Orta Çağ'dan keşfedilen eserler yerel Tarih Müzesi'nde görülebilir. Kentin orta kesiminde kültürün mimari anıtları olan 50 yapı birbiri ardına gün yüzüne çıkıyor. Yerel cazibe merkezleri arasında Krastyo Pishurka anıtı ve yangın kulesi - "Gözlemevi" de bulunmaktadır.

Svishtov, olaylar, kişilikler ve girişimcimler açısından zengin tarihiyle tanınır. Şehir ayrıca, Ekonomi Akademisi "D.A. Tsenov" sayesinde mevcut olduğu Bulgaristan'ın eğitim haritasında da oldukça tanınabilir.Svishtov bir istisna yapmayarak ve diğer Tuna şehirleri gibi tarihi biyografisini büyük Avrupa nehrine bağlamıştır. Şehrin adının mum ve ışıktan geldiğine inanılıyor, çünkü kuruluştan önce aynı yerde balıkçı kulübeleri vardı ve bunların yakınında geceleri teknelere rehberlik etmek için ışıklar yakılıyordu. Tarih öncesi yerleşimlere ve Trakya şehirlerine dair kanıtlar bulunmuştur.

Razgrad, Bulgaristan'da antik tarih ve belirli kültürel gelenekler ve özelliklerle karakterize edilen bir bölge olan Ludogorie'nin kalbidir. Ülkenin kuzeydoğusundaki geniş engebeli ovaya, bölgenin toplam alanının yaklaşık %25'ini oluşturan asırlık orman masiflerinin varlığından dolayı Ludogorie adı verilmektedir.Arkeolojik rezerv "Abritus", Razgrad'ın tarihi mirasını en iyi şekilde göstermektedir. Ziyaretçilerine Roma, Trakya ve Orta Çağ Bulgar anıtlarının kalıntılarını gösteriyor. Rezervde, kalıntılara ek olarak çeşitli tarihi deneyimler sunan modern, etkileşimli bir müze bulunmaktadır.

Silistra, nehir Romanya topraklarına geçmeden önce Tuna Nehri üzerindeki son Bulgar limanıdır. Antik Durostorum ve Orta Çağ'dan kalma Draster'ın varisi olan bugünkü şehrin neredeyse tamamı " Durostorum - Draster - Silistra" Ulusal Arkeoloji Rezervi olarak ilan edilmiştir. Durostorum, kendi kendini yöneten bir Roma şehridir, elit birimlerden birinin (XI Claudius Lejyonu) merkezidir ve Flavius Aetius'un doğum yeridir - patrisyen, konsül, Roma İmparatorluğu'nun başkomutanı, Hunların ve Attila'nın galibi, "Son Romalı" olarak bilinen Flavius Aetius'un doğum yeridir. Kalıntıların hariç.

Targovishte ,eski Bulgar başkentleri Veliki Preslav ve Veliko Tarnovo için stratejik savunma önemine sahip bir ticari ve Hıristiyan merkezi olan erken Bizans ve ortaçağ şehri Misionis'in (IV-XIV yüzyıllar) halefidir. Şehrin tarihi, XVIII’ncı. yüzyılın sonlarında Avrupa, Asya ve Afrika'nın her yerinden tüccarların katılımıyla ünlü Eski Cumaya panayırının başladığı Eski Cumaya ile tamamlanıyor. Şehrin bugünkü adı Targovishte, tam da bu ünlü gelişim dönemini yansıtıyor.Etnografya müzesi "Hacı Angelova Kashta"yı ve bugün Tarih Müzesi'ne ev sahipliği yapan Slaveykov Okulu'nu ziyaret edin.

Vidin, deltaya doğru yolculuğundan önce Tuna nehrinin pitoresk kıvrımında yer almaktadır. Aynı zamanda ülkeye su yoluyla girenleri karşılayan ilk Bulgar şehridir. Tuna Nehri üzerindeki ikinci köprü Vidin ile Romanya Calafat arasında inşa edildi (ilki Ruse - Gyurgevo yakınındaydı). Bulgaristan'ın diğer şehirleri gibi Vidin de birçok kültürel ve tarihi dönemin izlerini taşıyor. Antik Roma kalesi Bononiya, Tuna Nehri'nin bir parçasıdır ve Roma İmparatorluğu'nda önemli stratejik öneme sahiptir.

Pleven, Tuna Nehri ve Stara Planina'ya eşit uzaklıkta, neredeyse geniş Tuna ovasının merkezinde yer alan Bulgaristan'ın yedinci büyük şehridir. Şehrin Neolitik Çağ'a kadar izlenebilen bin yıllık bir tarihi var. Pleve'nin tarihi gelişiminde Trakların maddi ve manevi kültürüne ait kalıntılar önemli bir yer tutmaktadır. Valchitran altın hazinesi, Bulgaristan topraklarında bulunan en sembolik hazinelerden biridir. Kentin Roma ve Erken Bizans dönemlerindeki gelişimi, kalıntıları bugün de görülebilen Storgoziya yol kenarındaki istasyonla bağlantılıdır.

Ruse, Tuna Nehri üzerindeki en büyük Bulgar şehridir ve aynı zamanda "Tuna'nın İncisi" olarak da anılır! Kuzey Bulgaristan'ın en önemli ekonomik, ulaşım ve kültür merkezi, 23ncü. yüzyıl tarihinin katmanlarını koruyan bir şehirdir. I’nci. yüzyılın sonunda, Roma kalesi Seksaginta Prista veya "60 geminin limanı" Tuna Limes’in bir parçası oldu. XIX’ncu.