<br>Bölgedeki turistik yerler

1. Antik Plovdiv'in tarihi rezervinde küçük bir alanda 8 bin yıl tarih ile karşılayabilirsiniz. Hisar Kapiya Etnografya Müzesi'ni, Hindliyan evi, Aziz Konstantin ve Azizi Elena Kilisesi’ni ziyaret etmeyi kaçırmayın. Antik olan Tiyatro, dünyada en iyi korunmuş olanlardan biri olan Roma mirasının tacındaki mücevherdir. Roma stadyumu 2. yüzyılda 30.000 seyirci için inşa edilmiştir ve korunmuş antik caddede yürürken onun 3 tribününü görebilirsiniz. Doğa tarihi müzesi küçük ve büyükler için farklı insanlarla ve dünyalarla tanışma yeridir. Tarihi müze sadece sergileriyle değil aynı zamanda bunların barındırıldığı binalarla da ilgi çekiyor.
2. Philippopolis piskoposluk bazilikası en yenisidir, onun için Plovdiv'in gururu’dur ve orada Roma İmparatorluğu'nda inşa edilen ilk bazilikalardan biri olduğu yönünde veriler var. Kanıtlardan biride toplam 2000 m2 alana sahip mozaiktir. Kazılarda bulunan Licinius imparatora ait bir para ( 308-324), bazilikanın 313 yılında Hıristiyanlığın yasallaşmasından sonra Roma İmparatorluğu'nda inşa edilen ilk bazilikalardan biri olduğu hipotezinin temellerini atıyor. Boyutları, dekorasyonu ve merkezi Kilisenin antik kentin forumunun yakınındaki konumu, Hıristiyan toplum içinde Philippopolis’de büyük ve etkili bir yapıya tanıklık ediyor. Ancak buranın tarihi, en az 12 yüzyıl, çok daha zengin ve kapsamlı olduğunu gösteriyor. Küçük Bazilika'dan “in situ” mozaiklerini görmeniz gerekiyor.
3. Plovdiv’in merkezinde olduğunuz zaman sadece birkaç adımla farklı çağlara geçiş yapabilirsiniz. Merkezdeki meydan inşa edilen antik forumun üzerinde yer almaktadır ve 2 bin yıldan önce inşa edilmiştir. Bugün sadece geçmiş ihtişamların bir kısmını görme fırsatı değil yüzyıllara ait ( şehrin girişi, kütüphane , Odeon vb.) ve korunmuş antik sokaklarda yürüme fırsatınız var. "Glavnata" en uzun yaya yürüyüş caddesi boyunca yine antik çağda gezebilirsiniz ve 3 yerden Roma stadyumu seviyesine inebilirsiniz. Epeyce yakınında seni Bulgaristan'da kurucu endüstrilerin ilk mahallesi sizi bekliyor - Kapana şehrin sakinleri ve misafirleri için modern bir yerdir.
4. Mimari kompleks Dinler Müzesi (Stara Zagora ) demir döneminden eşsizdir kutsal mekandır (MÖ 10-9 yüzyıllar), bir pagan tapınağı (MS 2-3 yüzyıl) ve bir ortaçağ tapınağının temelleri Hıristiyanların kilisesi ve Müslümanların ibadethanesindir. Bugün bina mimari-inşaat ulusal öneme sahip kültürel bir anıttır, ancak sanatsal boyalı duvar resimleri ulusal öneme sahip sanatsal ve kültürel bir anıttır. Güzelin zenginliği, süs eşyaları ve parlak renkler öyle geçişsiz bilinmeyenin ressam-zograf’ın becerisinin kanıtıdır. Fresklerin restorasyonu sırasında, kompleksin içinde neredeyse fark edilmeyen bir süsler yumağı, açık manzaralar, insan figürler ve haçlı küçük bir kilise tespit edildi.
5.Neolitik konutlar müzesi (Stara Zagora), MÖ 6. bin başlarından kalma kalıntıların bulunduğu yere inşa edilmiştir ve Avrupa'nın en iyi korunanlarından biridir. Seramik koleksiyonuyla, keramik tabaklar, küçük kült plastikler, tarih öncesi insanların yaptığı süs eşyaları ve aletler yerleşimciler tarafından yapılarak Avrupa'nın ilk uygarlıklarından biri olduklarının kanıtıdır. Burada Avrupa'daki bir konut binasının en iyi korunmuş kalıntılarını görebilirsiniz. Ev ahşaptan yapılmış iki katlı, kazıklar ve iç içe geçmiş kil ve samanla kaplı çubuklar ile inşa edilmiş. Onu içinde üç aile yaşıyormuş. Aynı zamanda kült sunakları da vardır- üst uçlarında seramik sütunlar bulunur dallanmış Boğa boynuzları gibi, evin sakinleri orada kendilerine ait ayinleri gerçekleştiriyorlarmış.
6. Svilengrad yakınında Romalılar yol kenarında istasyonlar ve kaleler inşa etmişler. Trakya'nın en belirgin Odysseus ve Romalılar izlerini en anıtsal mezarlardan biri olan Mezek köyünün yanındaki defin için defalarca Trakyalı aristokratların tarafından kullanılan mezarlıklar bulunmaktadır. Ortaçağa ait Mezek Köyü yakınlarında kale ( XI - XII. Yüzyıllar) bir kalenin işlevleri veya bir garnizonun daimi ikametgahı için tasarlanmıştı ve onun komutanları tarafından kullanılmış. Ve kalenin yakınında Bukelon (387) birlikleri arasında büyük bir savaş yaşandı bir imparatorun Valens ve Gotlar, Roma ordusunun ve imparatorun tamamen bozguna uğramasıyla ve imparator bu savaşta ölmesiyle sona ermiş.
7. Megalit Paleokastro – Trakya kalesi, Topolovgrad'ın yakınında yer almaktadır, kale MÖ I’nci asırda inşa edilmiş ve muhtemelen Trakyalı güneşli barınak olarak bilinmektedir; Güneş Tapınağı eskidir ve 160'tan fazla yükseltilmiş ve batık bulunan bir türbe kayalık güneşler ve işaretler bulunmaktadır. Nachovi chairi- dolmen, yerleşik demir dönem kullanılmış MÖ 6. yüzyıla kadar sürekli olarak kullanılmış. İlkel bir rolü oynadığı varsayılıyor- Heroon ( tapınak, antik Yunan ya da Roma kahramanına ait), vefat edeni yüceltmek için kullanılıyormuş.
8. Trakyalılar Harmanli yakınında sayısız kült tapınakları aracılığıyla burada tapınaklar, mezarlar, dolmenler ve kendilerine ait açık izler bırakmışlardır. Menhir M.Ö. II’nci.-I’nci asırlara yıllara tarihlenmekte olup, Kervansaray ve " Garbav most" XVI asırda inşa edilmiştir ve geçmişten muazzam mimari yapıtladır. Tarihi müzede 20 binin üzerinde ilgi çekici eser sergileniyor.
9. Brezovo - Burada bir kaç ilgi çekici yerleri köyde ve bölgede şunları görebilirsiniz :
Orta Rodoplar'daki (Smolyan şehri ) nüfusun bir kısmını Osmanlı İmparatorluğu'ndan kurtaran efsanevi albay Vladimir Serafimov'un, Sırp-Bulgar Savaşı (1885) ve Balkan Savaşı'nın (1912-1913) kahramanı ev müzesini görebilirsiniz.
Diğer 100 evle birlikte bina, Brezovo Belediyesi'nin Svezhen köyünün mimari ve tarihi koruma alanında yer alıyor ve Osmanlı yönetimi sırasında Orta Çağ'dan kalma en eski korunmuş otantik ahşap evlerden biri ve bir kültür anıtıdır.
Bir zamanlar edebiyat merkezi olan antik kilise "Sv. Georgi", XVII’nci. yüzyılın en büyük Şam ve sanat merkezlerinden biridir. 1930'larda Etropolis yazarı Pop Yovko burada çalışıyordu. Öğretmen Filip ve Yerey Nedyalko onun takipçileriydi.